Kullanıcı deneyiminizi artırmak için sitemizde çerezler kullanıyoruz. Çerez Aydınlatma Metni
Kapat
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi

Cumhuriyet Halk Partİsİ100 YAŞINDA

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün
gösterdiği yolda; Geçmişin Mirasıyla Yeni Yüzyıla
giden 100 yıllık yolculuk…
1923-1930

CHP DOĞUYOR

Laik ve Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Temelleri Atılıyor

4-11 Eylül 1919 Sivas Kongresi Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilk kongresidir.
Çocuğu ve genciyle Türk Milleti 
TBMM önünde.
Kaynak: İBB Atatürk Kitaplığı Arşivi
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 23 Eylül 1923 günü Ankara’da Neue Freie Presse muhabiri Josef Hans Lazar’a verdiği röportaj. 

“…Size, yeni Türk Anayasasının birinci paragrafını tekrar etmek istiyorum: ‘Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. İktidar yetkisi sadece ve sınırsız şekilde halk tarafından kullanılacaktır’. Bu iki cümle, anlamı ve önemi kısa ve basit birkaç kelimeyle özetlenmiştir. Bunlar, “Cumhuriyet” kelimesinin açık ve yanlış anlamaya meydan vermeyen tanımıdır!...”

Karikatür yazılar.
Üstte: Onun Şaheseri
Heykelin üzerinde: Cumhuriyet
Altta: Gazi - Ey Türk Gençliği,
ilelebet muhafazasını
sana tevdi ediyorum!

Yeni Kalem / 27 Ekim 1927
7 Şubat 1923
10 Mayıs 1921’de CHP’nin öncü örgütlenmesi Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu (ARMHG/I. Grup) TBMM’de kuran, Mustafa Kemal Paşa “Halk Fırkası, halkımıza siyasi eğitim vermek için bir okul olacaktır” açıklamasını yapıyor. 

8 Nisan 1923
Mustafa Kemal Paşa seçim bildirisini, CHP’nin ilk programı kabul edilecek olan '9 Umde/İlke'yi yayınlıyor. ARMHG’nun Halk Fırkası’na dönüşeceğini bir kez daha vurguluyor. 

7 Ağustos 1923
Seçilip Ankara’ya gelen 113 milletvekilinin katılımı ile Parti Tüzüğü’nü hazırlama toplantısı başlıyor.

9 Eylül 1923
Hazırlanan ve tartışmaya açılan Parti Tüzüğü ARMHG tarafından onaylanıyor. 11 Eylül’de Halk Partisi’nin Genel Başkanlığına Mustafa Kemal Paşa seçiliyor, aynı gün Yönetim Kurulu Üyeleri belirleniyor.
29 EKİM
1923

Halk Fırkası Grubu’nda görüşülerek kabul edilen Cumhuriyet, TBMM’de kabul ve ilan ediliyor. Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanı seçiliyor. 19 Kasım’da Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa parti başkanlığını vekâleten Başbakan İsmet İnönü’ye bırakıyor.



29 Ekim 1923
Meclis, 29 Ekim 1923 saat 20.30’da Mustafa Kemal Paşa’nın son şeklini verdiği anayasa değişikliği teklifini kabul ediyor. 15 dakika sonra yani 20.45’te cumhurbaşkanı seçimi yapılıyor ve Mustafa Kemal Paşa, cumhurbaşkanı seçiliyor. Meclis’in kararı aynı gece bütün memlekete bildiriliyor: “Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet ilânına karar verdi. Bunu yüz bir pare top atışıyla ilân ediniz.”

10 Kasım 1924
Halk Fırkası önüne “Cumhuriyet” sözcüğünü alıyor, Cumhuriyet Halk Fırkası doğuyor.

15 Ekim 1927
CHP 2. Kurultayını topluyor. İlk kurultay olarak 4-11 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi partinin ilk kurultayı olarak kabul ediliyor. Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal 20 Ekim’e kadar 6 gün sabah ve öğleden sonra oturumlarında 36 saat 31 dakika süren Nutuk’unu okuyor. Yeni parti tüzüğü kabul ediliyor; Cumhuriyet Halk Fırkası'nın (CHF) Cumhuriyetçi, Halkçı, Milliyetçi siyasî bir cemiyet olduğu vurgulanıyor. İsmet Paşa tarafından okunan Genel Başkanlığın “Fırkanın İstikâmeti Hakkındaki Beyannamesi”nde üç ilkeye “Laiklik” de ekleniyor, dört ilkenin partinin tüm siyasetine ve tüm yasalarına yön vereceği vurgulanıyor.

17 Kasım 1930
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal 2 Mart 1931’e kadar sürecek olan yurt gezisine başlıyor. Ankara-Sivas arasında tren seyahatinde CHF’nin dört ilkesine Devletçilik ve İnkılapçılık ekleniyor.
1931-1940

İDEOLOJİK YAPILANMA
VE DEVLETÇİ
KALKINMA YILLARI

1931 Seçimleri
Kaynak: İBB Atatürk Kitaplığı Arşivi
27 Ocak 1931
Gazi Mustafa Kemal CHF İzmir İl Kongresi’nde partinin izlediği programı açıklıyor:

“Bir yönüyle tamamıyla demokratik, halkçı bir program olmakla beraber iktisadi bakımdan devletçidir.”


20 Nisan 1931
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal yapılacak seçimler nedeniyle Türk ulusuna yayınladığı beyannamede ilk kez altı ilkeyi bir arada kamuoyu ile paylaşıyor: “Cumhuriyet Halk Fırkası’nın cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılapçı vasıfları onun değişmeyen bariz mahiyetidir”. “Yurtta barış, cihanda barış için çalışıyoruz”.

25 Nisan 1931
Seçimler yapılıyor. CHP’nin 22 seçim çevresinde boş bıraktığı adaylıklara 20 bağımsız milletvekili seçiliyor, Türkiye’de tek partili siyasal hayat kesin olarak yerleşiyor.

10 Mayıs 1931
CHF’nin 3. Kurultayı toplanıyor. 14 Mayıs’a kadar sürecek bu kurultayda altı ilke “CHP’nin Ana Nitelikleri” başlığı altında tanımlanıyor. “Fırka” yerine “Parti” sözcüğü benimseniyor. Partiye Halkevleri açma görevi veriliyor.
29-31 Ekim 1933
Türk ulusu Cumhuriyet'in 10. yılını büyük gururla kutluyor. Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, milletine olan inançla vurguluyor: “Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız.”

9 Mayıs 1935
CHP’nin 4. Kurultayı toplanıyor. 16 Mayıs’a kadar sürecek bu kurultayda milletvekillerinin, milletvekilliği dışında uğraştığı işleri Genel Başkanlık Divanı’na bildirmeleri zorunlu tutuluyor. 13 Mayıs’ta yapılan oturumda altı ilke “Kâmalizm/Kemalizm” olarak adlandırılıyor, Türkiye’nin izleyeceği yol “Kamâlizm Yolu” olarak tanımlanarak Parti Programı’na alınıyor. Dilde özleşmeye paralel olarak “inkılâp” yerine “devrim” sözcüğü benimseniyor.

5 Şubat 1937
CHP’nin “Ana Nitelikleri” Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliği oluyor. İsmet İnönü ve 153 arkadaşının “Anayasa’nın esas hükümleri gösteren faslının birinci maddesinde Türkiye Devleti’nin bir cumhuriyet olduğu yazılı olup bununla yalnız devletin şekli beyan edilmiş oluyor. Hâlbuki devletin şekliyle beraber siyaset ve idare tarzında takip edeceği ana vasıfların da esas hüküm olarak gösterilmiş olması lüzumludur” gerekçesiyle yaptıkları Anayasa değişikliği önerisi 321 milletvekilinin oybirliğiyle TBMM’de kabul ediliyor.
CHP 4. Büyük Kurultayı 1935 / TBMM bahçesinde oluşturulan Altı Ok heykeli.
İsmet İnönü ve 153 arkadaşının verdiği önergeyle “Altı İlke”, 5 Şubat 1937’de Anayasa’ya alınarak devletin nitelikleri haline getiriliyor.
Tek Parti CHP döneminde bir ilkokul… 
1930’lu yıllar… 
Kaynak: Fatih Selçuk Tarih
5 Eylül 1938
Atatürk vasiyetnamesini hazırlıyor. Resmi vasiyetname öncesinde 11 Haziran 1937’de Trabzon’da, bütün çiftliklerini ve mallarını millete bağışladığını açıklayan Atatürk, vasiyetnamesinde sahip olduğu parasal birikimi ile mallarını koşullu olarak CHP’ye bırakıyor. 

“Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleriyle Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi’ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:
1) Nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır. 
2)  Her seneki nemadan, bana nisbetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule’ye ayda 1000, Afet’e 800, Sabiha Gökçen’e 600, Ülkü’ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile’ye şimdiki yüzer lira verilecektir.
3) Sabiha Gökçen’e bir ev de alınabilecek ayrıca para verilecektir.
4) Makbule’nin yaşadığı müddetçe Çankaya’da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.
5) İsmet İnönü’nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır.
6) Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil kurumlarına tahsis edilecektir.”
Türk Kadınları CHP ile TBMM’de yer buluyor…
Kaynak: TBMM Albümü
1
0
K
A
S
I
M
1
9
3
8


Saat 9.05
“Ve Aleykümmesselam…” Atatürk ebediyete uğurlanıyor, Türk Ulusu’na miras olarak bilim ve aklı bırakıyor.

11 Kasım 1938
TBMM, oylamaya katılan 348 milletvekilinin oybirliğiyle Cumhurbaşkanlığına İsmet İnönü’yü seçiyor. 

13 Kasım 1938
Ali Naci Karacan Bugün gazetesinde İsmet İnönü için “Milli Şef” deyimini kullanıyor. Kamuoyu bu tanımlamayı benimsiyor.

26 Aralık 1938
Atatürk’ün vefatı üzerine CHP 1. Olağanüstü Kurultayı toplanıyor. Parti tüzüğü değişiyor, Mustafa Kemal Atatürk CHP’nin “Ebedi Başkanı” oluyor, CHP Genel Başkanlığı’na “Değişmez Başkan” sıfatıyla İsmet İnönü seçiliyor.
Dolmabahçe Sarayı'nda son veda.
19 Kasım 1938
Kaynak: mustafakemalim.com
Ulus, 19 Kasım 1938
Atatürk’ün
Son Yolculuğu
Adım Adım
Cenaze Töreni
Atatürk’ün Son Yolculuğu
Kaynak: Atlas Dergisi.
Ali Naci Karacan, İsmet İnönü için ilk kez “Milli Şef” unvanını kullanıyor… 
Kaynak: Bugün, 13 Kasım 1938
26 Mart 1939
Genel seçimler yapılıyor. CHP; milletvekilleri adaylarını saptamadan önce seçmenleri Ankara’ya çağırarak danışma toplantıları yapıyor. Afyon, Ankara, Niğde ve Eskişehir’de bağımsız adaylara yer veriliyor; Berç Türker, Dr. Nikola Taptas, İstamat Özdamar ve Dr. Abravaya Marmaralı Meclis’e giriyor. CHP’li 424 milletvekilinin 14’ü kadın oluyor.

29 Mayıs 1939
CHP 5. Kurultayı toplanıyor. 3 Haziran’a kadar sürecek olan kurultayda, İçişleri Bakanı’nın parti genel sekreteri, illerde valilerin CHP il başkanı olması uygulamasına son veriliyor. Devlet memurlarının partiye üye olmalarına olanak tanınıyor. İnönü, çok partili rejimi, “uygulanması gereken bir ideal” olarak benimsediğini açıklıyor, bu ideal yolunda başlangıç olmak üzere Meclis’te “Müstakil Grup” kurulması kararlaştırılıyor. 21 üyesi belirleniyor, Ali Nihat Tarhan grubun başına getiriliyor. Halkevleri etkinliklerini yurdun uzak köşelerine, hatta mahallere yayabilmek amacıyla Halkodaları kurulması kararlaştırılıyor. Köy Enstitülerinin kuruluş kararı alınıyor.

14 Haziran 1940
Türkiye savaşta tarafsız olduğunu duyuruyor. Almanya’nın 1 Eylül’de Polonya’yı işgaliyle başlayan II. Dünya Savaşı’nda CHP son ana kadar savaşa girmemeyi ve savaşın yıkımından ülkesini korumayı başarıyor.
1941-1950

DÜNYA SAVAŞI GÖLGESİNDE:
MİLLİ ŞEFLİKTEN ÇOK PARTİLİ
DEMOKRASİYE GEÇİŞ

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, savaştan istifade ederek karaborsacılık ve vurgunculuk yapanların engellenmesine yönelik bir konuşma yaptı. (1941)
8 Haziran 1943
CHP 6. Kurultayını topluyor. II. Dünya Savaşı, savaşın Türkiye’ye etkileri ve alınması gereken önlemler tartışılıyor. 15 Haziran’a kadar sürecek olan kurultayda parti tüzüğünde önemli değişiklikler yapılıyor. Milliyetçiliğin çok önemli olduğu vurgulanarak Türk toplumunun yüksek bir insanlık düzeyine ulaşması için gözetilmesi gereken ilke olduğuna dikkat çekiliyor. Laiklik “bir vicdan sorunu” olarak ele alınıyor, herkesin yasaların izin verdiği ölçüde din ve inançlarını uygulamada özgür olduğu vurgulanıyor. Ulusal dilin ve kültürün din aracılığıyla etki altında kalmaması gerektiğine de işaret ediliyor. “Parti, milli dilin ve milli kültürün, diyanet yollarından, yabancı dil ve kültürlerin etkilerinden korunmasını, Türk milletinin bugünü ve geleceği için gerekli sayar”. 

14 Mayıs 1945
17 Ocak’ta sunulan Çiftçiyi Topraklandırma Yasa Tasarısı TBMM’de görüşülmeye başlanıyor. Büyük toprak sahipleri Cavit Oral, Halil Menteşe, Emin Sazak, Adnan Menderes gibi CHP milletvekilleri tasarıyı şiddetle eleştiriyor. 

19 Mayıs 1945
Cumhurbaşkanı İnönü savaş sonrası kurulacak düzen konusundaki düşüncesini kamuoyu ile paylaşıyor: “Memleketin siyaset ve fikir hayatında demokrasi prensipleri daha geniş ölçüde hüküm sürecektir.”
Kaynak: Ulus, 16 Haziran 1943
10 Mayıs 1946
CHP 2. Olağanüstü Kurultayı toplanıyor. Kurultayda dernek kurma önündeki engel ve yasakların kaldırılması, sınıf esasına dayalı parti ve dernek kurulmasına izin verilmesi kararlaştırılıyor. “Değişmez Genel Başkan” anlayışı son buluyor, genel başkanının büyük kurultay tarafından dört yıl için partili milletvekilleri arasından seçilmesi kabul ediliyor. “Milli Şef” unvanı kaldırılıyor. 

12 Temmuz 1947
Cumhurbaşkanı İnönü, CHP ve Demokrat Parti (DP) liderleriyle görüşüp anlaşmazlık konularını belirledikten sonra 12 Temmuz Beyannamesi’ni yayınlıyor, iktidarın muhalefete baskı yapamayacağını vurgulayarak muhalefete sahip çıkıyor.
Kaynak: Cumhuriyet, 15 Kasım 1945
Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Refik Koraltan “Dörtlü Takrir” diye tanınan önergelerini sunuyor.
Kaynak: Cumhuriyet Halk Partisi Arşivi
17 Kasım 1947
CHP’nin 7. Kurultayı toplanıyor. Milletvekili adaylarının belirlenmesinde parti örgütü ilk kez adayların yüzde 70’ini belirleme hakkı elde ediyor.  Kurultayda din öğretimine geçilmesi ve bu amaçla İmam-Hatip Okulları ile İlahiyat Fakültesi’nin açılması konusunda ilke kararı alınıyor. Devletçilik ilkesinde belirgin bir yumuşamaya gidiliyor.

16 Şubat 1950

Yeni Seçim Yasası CHP ve DP’nin oylarıyla kabul ediliyor; gizli oy-açık sayım ve yargı denetimi getiriliyor. Siyasi partilerin sandık başında gözlemci bulundurmalarına olanak tanınıyor. Seçimlerde çoğunluk sistemi kalıyor.

CHP Seçim Afişleri
Kaynak: Ulus, 18 Temmuz 1946
Ulus gazetesi Cumhuriyet bayramını ilk sayfasından kutluyor…
Kaynak: Ulus, 19 Ekim 1948
1950-1960

DEMOKRASİDEN
ASKERİ DARBEYE:
CHP MUHALEFETTE

DP her ne kadar kurulduğu anda geçmiş dönemin öcünü almayacağını, devr-i sabık yaratmayacağını açıklamışsa da uygulamada bu sözünü tutmuyor. CHP muhalefetini sindirme politikası izliyor. Gazetelere o dönemde yoğun sansür uygulanıyor.
14 Mayıs 1950
27 yıl iktidar olan devrimci tek parti CHP, kavgasız gürültüsüz iktidar koltuğunu Demokrat Parti’ye teslim ediyor. 

8 Ağustos 1951
Halkevleri ve Halkodalarının tüm birikimleriyle hazineye devredilmesinin yolu açılıyor. İsmet İnönü: “Yeni İktidar, Halkevlerine tamamıyla el koyabilir ve kendi iradesinde her türlü siyasi sakıncasını önlerdi. Bu yollarda harcadığımız çabalar fayda vermedi. Hayatımın en büyük başarısızlığı budur. (1971)”

14 Ağustos 1952
Hükümetin CHP’ye radyoda konuşma olanağı tanımaması üzerine Genel Sekreter Kasım Gülek haftada 15 dakikalık konuşma hakkı istiyor. DP vermiyor.

5 Ekim 1952
Yurt gezisine çıkan İnönü, İzmir’de Menderes hükümetini gericiliği okşamak, vatandaşlar arasında ayrım yapmak, basın ve yargı kurumları üzerinde baskıda bulunmak ve muhalefeti ortadan kaldırmakla suçluyor. İnönü, 7 Ekim’de Manisa’da taşlı saldırıya uğruyor, 8 Ekim’de Balıkesir Valisi tarafından kente sokulmuyor.

14 Aralık 1953
DP’nin “CHP’nin haksız kazanımlarının millete intikali” iddiasıyla hazırlığı yasa tasarısını Meclis’e sunması üzerine İnönü iktidarı uyarma gereği duyuyor: “Biz hukuk dışı bir rejimin kurulmakta olmasıyla karşı karşıyayız. Açıktan tatbikatına başlanılan yeni rejimle vatandaş sorgusuz, müdafaasız mahkûm edilmektedir. Tarih kürsüsünden halinizi seyrediyorum. Suçluların telaşı içindesiniz…”
30 Nisan’da Uşak’a ulaşan İsmet Paşa burada büyük bir coşku ve sevgi gösterisiyle karşılanıyor. Fakat CHP heyetinin DP il binası önünden geçişi sırasında DP il başkanının attığı çay bardağının bir gazeteciye isabet etmesiyle tatsız olaylar yaşanıyor. Kargaşa esnasında İsmet Paşa’nın başına da taş atılıyor. Olaylara sert tepki gösteren basın, yaşananları İnönü’ye suikast girişimi olarak değerlendiriyor.
Cumhuriyet gazetesi (CHP Kurultayının İlk Hedefler Beyannamesi)
İlk Hedefler Beyannamesi şöyle bitiyordu: “CHP, tahakküm ve baskı zihniyetinin milli irade tarafından tasfiye edileceğine, hakkın, adaletin, özgürlüğün mutlaka zafere ulaşacağına peşin olarak inanmaktadır.”
2 Mayıs 1954
Genel seçimler yapılıyor. CHP’nin propaganda yapması engelleniyor. İnönü: “Pek çok yerde henüz konuşacak mikrofon, ses yükseltici ve yazı makinesi bulamıyoruz”. Seçim sonunda CHP umduğunu bulamıyor. Sandalye sayısı 31’e düşüyor.

9 Eylül 1957
CHP 13. Kurultayını yapıyor. Hürriyet Partisi Genel Başkanı Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu ile Cumhuriyetçi Millet Partisi temsilcileri de katılıyor. Hürriyet Andı yayınlanıyor. DP iktidarına karşı özgürlük savaşını sürdürmek üzere ant içiliyor. 

11 Eylül 1957
İnönü’nün yaklaşan seçimlere muhalefeti birleştirerek girme arzusunu engellemek isteyen DP, Seçim Yasası’nı değiştiriyor, siyasal partilerin seçimlere ortak liste ile girmeleri yasaklanıyor.

12 Ocak 1959
CHP 14. Kurultayını topluyor. Üç gün süren Kurultay’ın 15 Ocak günü yapılan oturumunda CHP geleceğe yönelik beklentileri ve gerçekleştirmek istediği değişiklikleri içeren “İlk Hedefler Bildirisi”ni yayınlıyor.  

29 Nisan 1959
İnönü, 46 milletvekiliyle “Bahar Taarruzu” adını verdiği yurt gezisine çıkıyor. Ziyaret ettiği Uşak, İzmir, Çanakkale ve Konya’da olaylar çıkıyor. 5 Mayıs’ta İnönü, İstanbul-Topkapı’da kendisine yönelen saldırıdan bir subayın cesareti sayesinde kurtulabiliyor.
İnönü “Bahar Taarruzu” adlı yurt gezisinde.
Kaynak: İnönü Vakfı
18 Nisan 1960
DP Tahkikat Komisyonu kuruyor. Başta CHP olmak üzere muhalefeti baskı altına alıyor. Siyaset felç oluyor. Toplumsal şiddet tırmanıyor. İnönü tarihi uyarısını yapıyor: “Bu, demokratik rejimi istikametinden ayırıp, baskı rejimi haline götürmek, tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam!” 

27 Mayıs 1960
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yönetime el koyuyor. 

29 Mayıs 1960
İnönü, Cemal Gürsel’i ziyaret ediyor, üç önemli öneride bulunuyor: Ordu ile iyi ilişkilerin korunması ve orduya hâkim olunması, ihtilali yapan grubun kendi arasında bölünmemesi ve bir an önce seçimlere gidilmesi.
1961-1971

DARBE -
MUHTIRA ARASI
DÖNEM:
CHP’NİN DEMOKRASİ
MÜCADELESİ

CHP, Ortanın Solu’nda…
Kaynak: İnönü Vakfı.
27 Mayıs 1961
Temsilciler Meclisi’nde hazırlanan Yeni Anayasa TBMM’de kabul ediliyor. Anayasaya CHP’nin İlk Hedefler Beyannamesi ilham veriyor. Anayasa 9 Temmuz 1961’de halkoyuna sunularak yüzde 60,04 evet oyu ile kabul ediliyor.

13 Eylül 1961
İnönü, Yassıada’da Yüksek Adalet Divanı’nın idam kararları verileceği anlaşılınca Cumhurbaşkanı Gürsel’e bir mektup gönderiyor. Özetle şöyle diyor: “Memleketimizin bugünkü halinde ne kadar az sayıda olursa olsun, ölüm kararlarının onaylanması ve uygulanması, milli menfaatlere her surette aykırıdır.'

27 Kasım 1961
CHP-Adalet Partisi hükümeti programı İnönü tarafından Millet Meclisi’nde okunuyor. Program, Türk demokrasi tarihinde gelinen aşamayı vurgulayarak başlıyor: “Uzun bir ayrılık devri içinde bir araya gelmeleri ve bir dilden konuşmaları imkânsız sanılan siyasi partiler, anlaşarak bir hükümet kurabilmişlerdir.” 

30 Mayıs 1962
CHP-AP hükümeti düşüyor. 147’ler sorunu, Talat Aydemir ve arkadaşlarının affını öngören tasarı AP’nin uzlaşmaz tutumuyla karşılanıyor. İnönü, hükümetin uyum içinde çalışmasına olanak kalmadığına kanaat getiriyor.
Ecevit, CHP
Genel Sekreteri oluyor…
Kaynak: ilkcanalkurt.wixsite.com

25 Haziran 1962
İnönü, ikinci koalisyon hükümetini Yeni Türkiye Partisi (YTP) ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) ile kuruyor. 

11 Ekim 1963
Anayasa Mahkemesi CHP’nin hakkını teslim ediyor. Demokrat Parti (DP) tarafından alının malları CHP’ye iade ediliyor. 

16 Ekim 1963
İnönü hükümetinin çıkardığı kısmi afla Yassıada mahkûmlarının 282’si özgürlüğüne kavuşuyor.

2 Aralık 1963
İnönü koalisyon hükümeti dağılıyor. Cumhurbaşkanı görevi yine İnönü’ye veriyor. İnönü hükümet kurma çabasındayken Time dergisi İnönü’yü “Amerikan aleyhtarlığına oynayan ihtiyar tilki” diye suçluyor, Adalet Partisi'nin (AP) henüz başına geçen Demirel’i “Batılı kafada bir iktisatçı” diye övüyor.



1965 seçimleri için kaleme alınan bildirge.
Kaynak: Nadirkitap
5 Haziran 1964
ABD Başkanı Lyndon B. Johnson, Başbakan İnönü’ye gönderdiği mektupla Türkiye’yi tehdit ediyor. İnönü yanıt veriyor: “Dünya yeniden kurulur ve Türkiye kendine düşen yeri alır!”

9 Şubat 1965
Parti Meclisi Bildirisi yayınlanıyor. CHP; merkeziyetçi AP ile solu temsil eden Türkiye İşçi Partisi (TİP) arasında yerini belirliyor, CHP’yi “ortanın solu”nda konumlandırıyor. Ortanın Solu söyleminin ne olduğunu açıklama, partilileri ve kamuoyunu aydınlatma görevini Çalışma Bakanı Bülent Ecevit üstleniyor.

13 Ağustos 1965
İnönü Kim dergisi’ne Ortanın Solu’nu açıklıyor: “Çağdaş uygarlığın üstüne çıkmak ancak devletçilikle mümkündür. Kalkınmamızı yaparken, ekonomik bakımdan, sosyal bakımdan bugünkü uygarlıkta kullanılan solcu, sağcı deyimlerin son ölçüsünü verelim istedik. 40 yıldır ‘Devletçiyiz’ derken aynı şeyi söylüyoruz. Bunun için ‘Ortanın solundayız’ dedim. Aslında ‘Laikiz’ dediğimiz günden beri ortanın solundayız. Halkçıysan ortanın solunda olursun!” 

17 Eylül 1965
CHP, yaklaşan seçimler nedeniyle “CHP Söz Veriyor” başlıklı bildirisini yayınlıyor. “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınacak…”

10 Ekim 1965
Genel seçimler yapılıyor. Seçimlere sosyal demokrat olduğunu ilan eden “ortanın solu” kimliğiyle giren CHP yüzde 28,7 oy oranı ve 134 sandalye kazanarak ikinci parti oluyor.
4 Ocak 1964
İnönü’nün 175’e karşı 225 oyla güvenoyu alan onuncu ve son kabinesi. Kabinede 3 bağımsız milletvekili bulunuyor.
11 Haziran 1966
İnönü, Başbakan Demirel’den Nurculuk akımına ve Said Nursi adının seçim propagandalarında kullanılmasına karşı çıkmasını istiyor.

18 Ekim 1966
CHP’nin 18. Kurultayı toplanıyor. Ortanın Solu tartışmaları kurultaya damga vuruyor. Ecevit, Ortanın Solu’nu açıklıyor.

26 Aralık 1966
CHP Parti Meclisi toplanıyor. Yayınlanan bildiride partinin “Ortanın Solu” düşüncesinde olduğu vurgulanıyor. 

28 Nisan 1967
CHP 4. Olağanüstü Kurultayı toplanıyor. İnönü açış konuşmasına Ortanın Solu tanımıyla başlıyor. Komünizm ve sosyalizm ile ilgisinin olmadığını, halkçılık, devrimcilik, devletçilik gibi ilkelerin uygulanmasının dönemin gereklerine göre değişebileceğini söylüyor. 

3 Temmuz 1970
CHP’nin 20. Kurultayı açılıyor. Kurultaya Bülent Ecevit-Kemal Satır söz düellosu damga vuruyor. Ecevit: “CHP’nin devrimcilik görüşü değişmiştir. Şimdi devrimcilik sözünden altyapı devrimciliğini anlıyoruz.” Kurultayda Ecevit’in parti meclisi listesi kazanıyor.

12 Mart 1971
Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur’un 21 Kasım 1970’te Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a gönderdiği mektubuyla ilk taşları döşenen Muhtıra saat 13.30’da radyodan yayınlanıyor. Demirel istifa ediyor. 26 Ocak 1974’e kadar sürecek olan ara rejim başlıyor.
1971-1980

İNÖNÜ İSTİFA EDİYOR,
ECEVİT’Lİ CHP
DÖNEMİ BAŞLIYOR

05-06 Mayıs 1972'de 5. Olağanüstü Kurultayı'nın
yapıldığı salona CHP Genel Başkanı İsmet İnönü
ve eşi Mevhibe İnönü birlikte giriyor.
Kaynak: AA Arşivi
18 Mart 1971
CHP grubunda Nihat Erim başbakanlığında kurulacak hükümete destek ve katılma kararı veriliyor. Bu karar nedeniyle İnönü, Ecevit ile ayrı düşüyor. Zira, muhtıranın AP ve Demirel’i değil CHP’nin ortanın solu anlayışını hedef aldığını düşünen Ecevit, Erim hükümetine destek verilmesine karşı çıkıyor. Hatta Ecevit, grup toplantısına da bu nedenle katılmıyor. Ecevit bu karara tepkisini 21 Mart’ta genel sekreterlik görevinden istifa ederek gösteriyor. 

21 Mart 1971
CHP grup toplantısı yapılıyor; 48 olumsuz, 4 çekimsere karşı 96 oyla Erim hükümetine katılma kararı alınıyor.

2 Aralık 1971
Erim hükümeti’nden 11 bakan istifa ediyor. İnönü yeni hükümeti de Erim’in kurmasından yana oluyor. Grup toplantısında “memleketin hükümetsiz olarak boşlukta kalmasını istemediğini” söyleyerek Erim’e destek istiyor. Ecevit ve Genel Sekreter Kamil Kırıkoğlu toplantıya katılmıyor.

6-8 Mayıs 1972

CHP 5. Olağanüstü Kurultayı toplanıyor. Bir hafta sürüyor. Kurultay’da başkan seçimini Ecevitçiler kazanıyor. Kürsüye gelen İnönü, Ecevit ve taraftarlarını hizipçilikle suçluyor ve açıkça “Ya ben, ya o!” diyor. Ecevit, sorunun “CHP’de buyruk mu, yoksa hukuk mu işleyecek” noktasında düğümlendiğine işaret ederek delegelere sesleniyor: “Demokratik bir partinin kanunlara saygılı özgür üyeleri mi olacağız, yoksa kapıkulları mı olacağız? Karar sizindir!” 7 Mayıs’ta Kurultay, 503’e karşı 709 oyla Parti Meclisi’ne güvenini belirtiyor. 8 Mayıs’ta İnönü CHP Genel Başkanlığı’ndan çekiliyor.

14 Mayıs 1972
Genel Başkanlık Seçimi için özel bir kurultay toplanıyor. Ecevit 913 delegeden 826’sının oyunu alarak CHP Genel Başkanı oluyor.
İsmet İnönü
Bülent Ecevit
CHP Genel
Başkanı seçiliyor.

14 Mayıs 1972


22 Mayıs 1972

Ferit Melen hükümeti kuruluyor. CHP 5 bakan veriyor. Ancak hükümetin hazırladığı Üçüncü Beş Yıllık Plan özel girişimciliğe ağırlık verdiği için CHP Lideri Ecevit ve arkadaşlarınca olumlu karşılanmıyor.

5 Kasım 1972
İnönü ayrılıyor. Genel Başkan Ecevit’in Melen hükümetindeki bakanları geri çekme kararı almasına tepki duyan İnönü parti genel başkanlığına gönderdiği mektupla CHP’den ayrıldığını bildiriyor. 

2 Eylül 1973
CHP, genel seçimlerde listesine alacağı milletvekili adayları için ön seçim yapıyor. Seçim sonucunda partili milletvekillerinden yüzde 67’si listeye girme hakkı kazanamıyor. Seçim propagandasında Ecevit bir ilke imza atıyor; o güne değin liderler konuşacakları alanda balkon vb. yüksek bir yerde ya da genellikle bir kamyon üzerinde konuşurken Ecevit üzerinde geniş bir konuşma alanı ve güçlü bir mikrofon ile hoparlör donanımı bulunan özel bir otobüs yaptırıyor. Diğer partilere örnek oluyor. 

9 Aralık 1973
Yerel seçimler yapılıyor. CHP yüzde 37,1 ile birinci parti çıkıyor. 

25 Aralık 1973
İsmet İnönü 89 yaşında hayata gözlerini yumuyor.

CHP’den kopuş…
Kaynak: İnönü Vakfı
26 Ocak 1974
37. Hükümet
Ecevit’in ikinci kez görevi almasıyla
MSP ortaklığıyla kuruluyor.

14 Mayıs 1974
CHP-MSP ortaklığında ilk kırılma yaşanıyor. Ecevit ve CHP’li 137 milletvekilinin imzası ile verilen genel affa ilişkin yasa önerisinde Ceza Yasası’nın aşırı akımlarla ilgili 141, 142 ve Anayasal düzeni değiştirmeye yönelik suçlarla ilgili 146. maddeleri kapsamına giren suçların da affedilmeleri öngörülüyor. Muhalefetin sıcak bakmadığı bu değişim konusunda MSP de muhalefetten yana oluyor. 

1 Temmuz 1974
Ecevit hükümeti, Erim hükümetinin ABD isteğiyle getirmiş olduğu haşhaş ekim yasağını kaldırıyor. MSP ile ipler geriliyor.

20 Temmuz 1974
Ecevit demeç veriyor: “Kıbrıs’a barış için gidiyoruz”. CHP-MSP Hükümeti Kıbrıs için el ele veriyor. Türk Ordusu Birinci Barış Harekâtı’nı başlatıyor. 

14 Ağustos 1974
Yapılan ateşkesten sonra Cenevre’de toplanan Türk-Yunan-İngiliz Konferansı bekleneni vermeyince Türk ordusu İkinci Barış Harekâtı’nı yapıyor. 22 Ağustos’ta özerk bir Türk yönetimi kurulduğu ilan ediliyor. Ecevit “Kıbrıs Fatihi” oluyor. Ecevit ve CHP’nin kamuoyunda saygınlığının artması üzerine MSP eleştirileriyle ortağını yıpratmaya yöneliyor, koalisyon sarsılıyor.

17 Eylül 1974
Bülent Ecevit istifa ediyor. Türkiye, 31 Mart’ta Demirel başkanlığındaki MC hükümetleriyle tanışmaya başlıyor.

14 Aralık 1974
CHP 22. Kurultayını topluyor. Ecevit partinin “demokratik sol” tutumunu açıklıyor: “CHP’nin demokratik sol tutumu, demokrasiye, özgürlükçü demokrasiye ağırlık veren bir sol tutumdur. Klasik özgürlükçü demokrasiden de bir bakıma daha ileri bir aşamadır. Çünkü demokrasiye ekonomik ve sosyal alanlarda da gerçeklik kazandırmayı öngörür. Bunun için de milli egemenlik kavramını halk iktidarı kavramıyla bütünleştirir. Halk iktidarıysa, ancak halkın ekonomik gücünün artmasıyla, bireylerin veya varlıklı zümrelerin ekonomik gücünden daha üstün hale gelmesiyle sağlanabilir.”

Başbakan ve CHP Genel Başkanı
Bülent Ecevit ve Rahşan Ecevit
7. Olağanüstü Kurultay’da
Kaynak AA Arşivi

27 Kasım 1976
Ecevit, arkadaşlarına bir uyarı yapıyor: Parti içi çekişmelere son verelim. Parti bu kurultayda Sosyalist Enternasyonal’e katılma kararı da alıyor. Asıl değişim ise parti programında yapılıyor. CHP’nin demokratik sol bir parti olduğu vurgulandıktan sonra, altı ilkenin üstüne altı kural getiriliyor. “Cumhuriyet Halk Partisi’nin Demokratik Sol tutumu, bu amacın ve inancın gereği olarak, özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, gelişmenin bütünlüğü, halkın kendini yönetmesi kurallarına dayanır.” 

1 Aralık 1976
Bülent-Rahşan Ecevit okuryazar kesime seslenebilmek için Umut gazetesi’ni yayınlıyor. Kentlerde ve kırsal kesimlerde görülür yerlere “Umudumuz Ecevit” yazılıyor.

20 Nisan 1977
Seçim hazırlıklarını sürdüren CHP mitinglerinde meydanlar doluyor. Halkın “Karaoğlan” diye seslendiği Ecevit Niksar’da AP ve MHP’lilerin silahlı saldırısına uğruyor. 

29 Mayıs 1977
Karaoğlan, İzmir-Çiğli Havaalanı'nda suikast girişimi ile yüz yüze kalıyor. Mermi yanı başındaki Mehmet İsvan’ın bacağına saplanıyor.

14 Haziran 1977
Cumhurbaşkanı Korutürk, hükümeti kurma görevini CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’e veriyor. 21 Haziran’da Ecevit hükümetini kuruyor.

11 Aralık 1977
Yerel seçimler yapılıyor. CHP, tarihi bir oy oranına ulaşıyor. İl genel meclisi’nde yüzde 41.1, belediye başkanlığı seçimlerinde yüzde 48 oya ulaşıyor. 67 ilden İstanbul, Ankara, İzmir ile birlikte 42 belediye başkanlığını kazanıyor. Ecevit bu başarıyı hükümete taşımak istiyor. 

18 Ocak 1978
Ecevit, 5 Ocak 1978’de AP’den istifa eden 11’ler, CGP ve DP desteğiyle üçüncü hükümetini kuruyor, 11’lerin her birine bakanlık veriliyor, hükümet 219 ret oyuna karşılık 229 oyla güvenoyu alıyor.

22 Haziran 1978
ABD ile silah ambargosu krizi sürerken Başbakan Bülent Ecevit dört gün süren Moskova gezisine çıkıyor. 

24 Mayıs 1979
CHP 24. Kurultayını topluyor. Üç gün süren kurultay sert eleştiri ve tartışmalarla geçiyor. Ecevit, genel başkanlığını koruyor ama parti içi gruplaşmalar giderilemiyor.

14 Ekim 1979
Milletvekili ara seçimleri ve 1/3 senato yenileme seçimlerinde CHP ağır yara alıyor, 1977’deki oy oranını koruyamıyor. Ecevit, 16 Ekim’de istifasını sunuyor. 

4 Kasım 1979
CHP olağanüstü kurultay topluyor. Seçim yenilgisi tartışılıyor. 

2 Ocak 1980
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, Başbakan Demirel ve CHP Genel Başkanı Ecevit’i Çankaya’ya çağırarak TSK yüksek komuta kademesinin 27 Aralık’ta sunduğu “uyarı mektubu”nun birer kopyasını veriyor. İki lider de mektuptaki sert eleştirileri sahiplenmiyor. 

9 Eylül 1980
CHP’li 32 milletvekili, ülkede yaşananlar karşısında partilerinin edilgen tutumunu eleştiren bildiri yayınlıyor: “Atatürk'ün kurduğu parti olmanın yüklediği kaçınılmaz ödevleri omuzlamakta daha da gecikmemek zorundadırlar.”

12 EYLÜL 1980 
GECE YARISI

“Tribünlerde bekleyenler sonunda sahaya iniyor!” TSK yönetime el koyuyor. O gece saat 01.30 civarında CHP genel merkez binası askeri birlikçe mühürleniyor. Ecevit, Kenan Evren’i telefonla arıyor. Evren, “ellerini yıkadığı” için telefona gelemiyor!

12 EYLÜL 1980
SABAHA KARŞI

Bülent-Rahşan Ecevit çifti, Oran sitesindeki evlerinden askeri araçla havaalanına, oradan da Gelibolu yakınındaki Hamzakoy’a götürülüyor.
Devleti kuran parti kapatılıyor.

1981-1991

CHP’NİN YASAKLI DÖNEMİ:
SOL’DA ESKİ İSİMLERLE
YENİ PARTİLER

12 Eylül 1980. Ecevit ve Demirel çiftleri Çanakkale Gelibolu Hamzakoy`daki Türk Silahlı Kuvvetleri misafirhanesinde zorunlu ikamete alınıyor.
Kaynak: sozcu.com.tr
Kaynak: Cumhuriyet, 15 Kasım 1985

24 Nisan 1983
Siyasal yaşama güdümlü dönüş MGK’nın siyasal parti çalışmalarını serbest bırakmasıyla başlıyor.

20 Mayıs 1983
CHP’nin tabanına hitap etmek üzere Necdet Calp liderliğinde Halkçı Parti kuruluyor.

31 Mayıs 1983
Demeç verme yasağına uymayan Ecevit Zincirbozan’da “zorunlu ikamete” alınıyor.

6 Haziran 1983
Prof. Dr. Erdal İnönü Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP)’ni kuruyor. 

6 Kasım 1983
Genel Seçimler yapılıyor. Necdet Calp ile Halkçı Parti yüzde 30,46 oy oranı ve 117 sandalye elde ederek beklenmedik başarıya imza atıyor. 

25 Mart 1984
Yerel seçimlerden ANAP zaferle çıkıyor. SODEP yüzde 22 oy oranıyla ikinci parti oluyor. Halkçı Parti büyük düşüş yaşıyor. 

2 Kasım 1985
Halkçı Parti 1. Kurultayı’nda adını Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) olarak değiştiriyor, ertesi gün kurultay kararıyla kendisini fesheden SODEP, SHP’ye katılıyor. 

14 Kasım 1985
Rahşan Ecevit, Demokratik Sol Parti (DSP)’yi kuruyor.

Ecevit çifti 12 Eylül sonrası Datça-Aktur’da zorunlu ikametgahlarının yanında bulunan ormanda…
Kaynak: Datça Belediyesi
SHP  Genel Başkanı Erdal İnönü miting meydanında…
Kaynak: TRT Haber

30 Mayıs 1986
SHP Kongresi’nde Erdal İnönü genel başkan seçiliyor. 

6 Eylül 1987
Yapılan halkoylaması ile liderlerin siyasal yasakları kalkıyor. Deniz Baykal da siyasi özgürlüğüne kavuşuyor.

29 Kasım 1987
Genel Seçimler yapılıyor. Yüzde 10 barajı ilk kez uygulanıyor. DSP barajı aşamıyor.

25 Haziran 1988
SHP 2. Kurultayı’nda Erdal İnönü yeniden genel başkan seçiliyor, Parti Meclisi ise Deniz Baykal’ın ekibinden oluşuyor.

29 Eylül 1990
SHP Olağanüstü Kurultayı toplanıyor. Erdal İnönü ile Deniz Baykal arasında genel başkanlık yarışı başlıyor. İnönü 504 oyla genel başkan seçiliyor, Baykal’ın oyu 405’te kalıyor.

20 Kasım 1991
DYP-SHP koalisyon hükümetine 164 ret oyuna karşılık 280 olumlu oyla güven veriliyor. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü Başbakan Yardımcısı olarak hükümette yer alıyor.

1986 seçimlerinde İzmir milletvekili seçilerek TBMM’de yer alan Erdal İnönü.
Kaynak TRT Haber
1990 – SHP Olağanüstü Kurultayı’nda genel başkanlık yarışı; İnönü ve Baykal.
Kaynak: milliyet.com.tr
1991-2007

CHP’NİN YASAĞI BİTİYOR,
DENİZ BAYKAL
GENEL BAŞKAN OLUYOR

9 Eylül 1992'de düzenlenen 25. Olağan Kurultay sonrası Deniz Baykal, 679 oyla CHP Genel Başkanı oldu. Baykal, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın ile birlikte.
Kaynak: AA Arşivi
25. Olağan Kurultay sonrası Deniz Baykal, 679 oyla CHP Genel Başkanı oldu.

9 Eylül 1992

Baykal seçim mitinginde… 
Kaynak: AA Arşivi


27 Ocak 1992
SHP 6. Kurultayı toplanıyor. Erdal İnönü ve Deniz Baykal çekişmesi sürüyor. İnönü 516 oyla genel başkan oluyor. 486 oyda kalan Baykal, 44 üyeli Parti Meclisi’ndeki üyelerini iki kişi arttırıyor, sayı 17 oluyor. 

19 Haziran 1992
Darbe sonrası kapatılan partilerin yeniden açılmasını sağlayacak yasa TBMM’de kabul ediliyor. CHP’nin son Genel Yönetim Kurulu adına, Genel Sekreter Yardımcısı Erol Tuncer liderliğindeki grup partinin yeniden kurulacağını açıklıyor.
9 Eylül 1992
CHP’nin 25. Kurultayı 1979’daki delegeleriyle toplanıyor, partinin aynı isim ve amblemle yeniden açılması kararlaştırılıyor. Kurultayda Erol Tuncer ile yarışan Deniz Baykal 649 oyla CHP’nin 4. Genel Başkanı seçiliyor. 

11 Eylül 1993
Erdal İnönü’nün siyaseti bırakma kararının ardından SHP 4. Kurultayı toplanıyor, Murat Karayalçın Genel Başkan oluyor.
Hikmet Çetin
SHP ve CHP’den 136’şar delegenin imzalarıyla Genel Başkanlığa aday gösteriliyor ve oy birliğiyle seçiliyor.

30 Eylül 1994
CHP ile SHP arasında “Bütünleşme Ön Protokolü” hazırlanıyor. 6 Kasım’da genel başkanlarca imzalanan protokolde birleşmenin Hikmet Çetin liderliğinde olması öngörülüyor.

28 Ocak 1995
CHP-SHP birlikteliği için 28 Ocak’ta Bütünleşme Kurultayı toplanıyor, ancak taraflar bütünleşmenin hangi parti çatısı altında olacağı konusunda uzlaşamıyor. Kararı her iki partinin delegeleri veriyor. CHP ve SHP’den 1821 delegenin 1657’sinin katıldığı oylama sonunda geçerli sayılan 1638 oydan 635’i SHP’de, 1003’ü CHP’de birleşelim diyor. Ardından toplanan SHP kurultayı partinin feshedilerek tüm varlığıyla CHP’ye katılmasını 121 ret oyuna karşılık 508 evet oyu ile kabul ediyor. Böylece 10 yaşındaki SHP siyasal yaşama veda ediyor. 

18 Şubat 1995
CHP-SHP bütünleşme kurultayı toplanıyor. Hikmet Çetin, SHP ve CHP’den 136’şar delegenin imzalarıyla Genel Başkanlığa aday gösteriliyor ve oy birliğiyle seçiliyor. CHP çatısı altında bütünleşme sağlanıyor.

9 Eylül 1995
CHP 27. Kurultayı toplanıyor, genel başkanlık için Murat Karayalçın ve Deniz Baykal çekişiyor. Baykal 681 oy alarak CHP’nin yeni genel başkanı oluyor, Karayalçın 309 oyda kalıyor.

24 Aralık 1995
Genel Seçimler yapılıyor. Seçimlere “Yeni Sol” sloganı ile giren CHP seçim bildirisinde “Yeni Türkiye Yeni Hedefler”, “CHP değişimin öncüsüdür” vurgusu yapıyor. Sosyal demokrat oyları yüzde 25’te kalıyor; DSP yüzde 14,64 oy oranıyla 76, CHP yüzde 10,71 oy oranıyla 49 milletvekili çıkarabiliyor.

12 Mart 1996
ANAYOL hükümeti DSP’nin de desteğiyle Meclis’te güvenoyu alıyor.

18 Nisan 1999
Genel Seçimler yapılıyor. 11 Ocak’ta seçim hükümetini kuran Ecevit liderliğindeki DSP yüzde 22,19 oyla 136 milletvekilliği kazanarak birinci parti oluyor. CHP yüzde 8,71 oy oranıyla baraj altında kalıyor. Deniz Baykal seçim yenilgisinin ardından 22 Nisan 1999 tarihinde genel başkanlıktan istifa ediyor. Parti Meclisi, Cevdet Selvi’yi genel başkan vekilliğine getiriyor ve olağanüstü kurultay kararı alıyor.

22-23 Mayıs 1999
CHP 9. Olağanüstü Kurultayı yeni genel başkanını seçmek için toplanıyor. Altan Öymen, Hasan Fehmi Güneş, Murat Karayalçın, Ertuğrul Günay ve Hurşit Güneş yarışıyor. Üçüncü turda 521 oy alan Altan Öymen Genel Başkan seçiliyor. 

30 Eylül 2000
Altan Öymen istediği bazı kararları yönetimden geçiremeyince, 2000 sonbaharında olağanüstü kurultay kararı alıyor. 30 Eylül 2000’de yapılan kurultayda genel başkanlık için Altan Öymen yeniden aday olurken, önceki genel başkan Deniz Baykal, Hasan Fehmi Güneş ve Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen de adaylığını açıklıyor. CHP’nin 11. Olağanüstü Kurultayı’nda, Deniz Baykal üçüncü turda 543 oyla yeniden liderliğe seçiliyor.

3 Kasım 2002
Genel Seçimler yapılıyor. CHP 3 buçuk yılda oyunu ikiye katlayarak Meclis’e dönüyor. Yüzde 19,41 oy oranı ve 178 sandalye kazanıyor. Deniz Baykal AKP’yi uyarıyor ve “Emrivakilerle, ‘güç bende, yetki bende’ anlayışıyla toplumun tümünün paylaşamayacağı dayatmalara girilmemesi gerektiğini” söylüyor, “Frene basılmazsa AKP’nin tek başına iktidarının Türkiye’yi kutuplaştırabileceği” öngörüsünde bulunuyor.

Altan Öymen, Deniz Baykal'ın istifasının ardından 1999 yılında yeni genel başkan seçiliyor.

1 Mart 2003
CHP, AKP’ye karşı ilk ciddi muhalefet sınavını veriyor. ABD’nin Irak’ı işgal için üs olarak Türkiye’yi kullanmasına olanak veren Başbakanlık Tezkeresi görüşülüyor. Irak’ta ABD’nin yapacağı bir işgali “emperyalist girişim” olarak gören Baykal, TBMM’nin gizli oturumunda CHP’nin oyunun “ret” olduğunu açıklıyor. 267 salt çoğunluk sağlanamadığı için tezkere geçmiyor.

4 Temmuz 2003
Tezkerenin reddine ABD’nin misillemesi geliyor.  Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde karargâh kurmuş olan 11 Türk askeri, ABD’li işgal kuvvetleri ve peşmergelerin baskınıyla derdest ediliyor, Amerikan askerlerince başlarına çuval geçiriyor, ardından serbest bırakılıyor. Baykal: “O askerler elbette salınacaktır. Alınıp öldürülecek değildir ya da terörist üssüne taşınıp sorgulanacak değildir. Fakat bırakılınca konu bitmemiştir. Niçin alınabilmiştir? Sayın Başbakan’ın diplomatik notanın ne alma geldiğini bilmediğine tanık oluyoruz. Böyle bir ortamda nota gerekmezse ne zaman gerekir?”

23-24 Ekim 2003
CHP, 30. Kurultayını topluyor. Kurultaya tüzük değişiklikleri damga vuruyor. Çarşaf liste yerine blok liste uygulaması ve genel başkan adaylığı için yeterli görülen delege imzasının yüzde 5’ten yüzde 20’ye çıkarılması oylamada ciddi gerginlik yaşanmasına neden oluyor.

28 Mart 2004
Yerel seçimler yapılıyor. CHP içinde beş ay önce su yüzüne çıkan parti içi çekişme tırmanıyor. Muhalifler olağanüstü kurultay istiyor, Baykal yönetimi sonuçların Parti Meclisi, TBMM Grubu, il ve belediye başkanları toplantısında değerlendirmeyi yeğliyor.

27 Nisan 2004
CHP Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde bildiri yayınlanıyor. CHP, Ankara Milletvekili ve Anayasa Profesörü Oya Araslı’nın başında bulunduğu çalışma grubunun hazırladığı dilekçeyle seçimi Anayasa Mahkemesi’ne taşıyor. Aynı gün akşam Genelkurmay Başkanlığı internet sitesine, daha sonra e-muhtıra olarak anılacak basın açıklaması konuluyor. Yıllar sonra Kemal Anadol, seçim meydanlarında e-muhtıradan “27 Nisan Darbesi” diyerek şikâyetçi olan AKP’nin üst düzey komutanları tutuklarken muhtırayı yayınlayan Yaşar Büyükanıt’a dokunmadığına dikkati çekiyor, devlet sırrı açıklamalarını eleştiriyor ve şöyle diyor: “Devlet sırrı mezara gitmez. Devletin arşivlerinde kalır ve günü gelince açıklanır. Aksi halde her yurttaşın kuşkulanma ve bu kuşkuyu dile getirme hakkı vardır. Yoksa 27 Nisan muhtırası, AKP’ye 2007 seçimlerinden zaferle çıkması için bir hediye miydi acaba?”

29-30 Ocak 2005
CHP 13. Olağanüstü Kurultayı genel başkan seçmek üzere toplanıyor. Deniz Baykal ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül aday oluyor. Seçim sonunda Baykal delegelerin yüzde 59,4’ünün oyu ile genel başkanlığını koruyor. CHP istifalarla kan kaybetmeye başlıyor.

27 Nisan 2007
Cumhurbaşkanlığı için ilk tur oylama yapılıyor. Oturuma CHP adına yalnızca Grup Başkanvekili sıfatıyla Kemal Anadol katılıyor. Bir konuşma yapıyor: “Değerli arkadaşlarım, bir partiye yönetici seçmiyoruz. Türk Milletine Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Türk Ordusuna başkumandan seçiyoruz. Dolayısıyla benim ve partimin bu konudaki duyarlılığını lütfen olgunlukla karşılayın. Eğer bu uyarılarımız dikkate alınmıyorsa, ben, sizleri tarihi sorumluluğunuzla baş başa bırakarak salondan ayrılmak zorunda kalacağım.” O gün 361 oy kullanılıyor ve Abdullah Gül 357 oy alıyor.

Cumhuriyet
Mitingleri


Fotoğraf: Selahattin Sönmez
1 Mayıs 2007
Anayasa Mahkemesi 367 iddiasını kabul ederek ilk tur oylamayı iptal ediyor. 6 Mayıs’ta yapılan iki yoklamada da toplantı yeter sayısına yani 367’ye ulaşılamadığı için 11. Cumhurbaşkanı seçilemiyor. Gül, seçimlerin ardından MHP’nin desteğiyle 28 Ağustos’ta seçiliyor.

12 Haziran 2007
Ergenekon soruşturma süreci, Ümraniye’de bir gecekonduda 27 adet el bombasının bulunmasıyla başlıyor. Baykal, Erdoğan’ın soruşturmaları sahiplenmesini kınıyor. 4 Temmuz’da “Bu deli saçması, bu Aziz Nesin’lik hikâye. Türk halkını bunlar geri zekalı mı zannediyor? … Eğer bu davanın savcısı Başbakansa, avukatı da ana muhalefet lideri Deniz Baykal olur” diyor. 

22 Temmuz 2007
Erken Genel Seçimler yapılıyor. Baykal’lı CHP küçük bir ivme yakalıyor, yüzde 20,85 oy oranıyla 112 sandalye kazanıyor. 

6-10 Mayıs 2010
CHP’ye kaset komplosu kuruluyor. 10 Mayıs günü Deniz Baykal, CHP Genel Başkanlığından istifa ediyor. “Bu bir kaset olayı değil, iki haftalık iktidar komplosudur. Komployu ayıplar gibi yapanlar bizzat ayıbı işleyenlerdir. Nasıl bir Türkiye oluşturulduğunu er ya da geç anlayacağız. … Umarım istifam Türkiye’de uyanışın başlangıcı olur.”
Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa ediyor.
Kaynak: cnnturk.com
2010-2023

CHP, KILIÇDAROĞLU İLE
İKİNCİ YÜZYILI’NA
YÜRÜYOR

2010'da yapılan 33. Olağan Kurultay'da CHP Genel Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokratik Sol Halk Partisi (DSHP) Genel Başkanı Rahşan Ecevit ve Bağımsız Milletvekili Emrehan Halıcı.
Fotoğraf: Hamza Şahin, Anadolu Ajansı Arşivi
Kurultay'a tek aday olarak giren Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin 7. Genel Başkanı oldu.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi Arşivi

22-23 Mayıs 2010
CHP, 33. Kurultayını topluyor. 1249 delegeden 1246’sının imzasıyla tek aday gösterilen Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasında yolsuzluk, yoksulluk ve işsizlikle mücadeleyi ön plana çıkarıyor, “CHP devrimcidir, kuvvacıdır” diyor ve parti içi demokrasi mesajı veriyor. Kılıçdaroğlu, geçerli oyların tamamını alarak 1189 oyla Genel Başkan seçiliyor. 

12 Eylül 2010
Anayasa Reformu halkoyuna sunuluyor. Türk siyasal yaşamına “yetmez ama evetçiler” damga vuruyor. Anayasa, yüzde 58 “evet” oyu ile geçiyor. Otuz milyondan fazla seçmen ise referandumda “hayır” oyu kullanıyor. İstanbul’daki adresinden ayrılmış olduğu gerekçesiyle seçmen listesinden çıkarılan Kılıçdaroğlu “Bilgim dışında tutanak tutulup kaydım değiştirildi. Muhtarın da haberi yok. Talimatı kim verdi? Bu tablo güzel değil. Arkadaşlarımı üzdüysem özür dilerim” açıklaması yapıyor.

22 Nisan 2011
CHP Kılıçdaroğlu ile ilk seçim bildirgesini açıklıyor. Çocuklar, gençler, yaşlılar, işçiler, taksiciler unutulmuyor. CHP’nin TSK’nin siyasete karışmasına karşı olduğu güçlü bir şekilde vurgulanıyor. 

29 Nisan 2011
Suriyeli ilk mülteciler Türkiye’de. Hatay’ın Yayladağı ilçesine bağlı Güveççiler köyünün karşısındaki Suriye’nin Harabjoz köyüne gelen 252 mültecinin sığınma talebi kabul ediliyor. 

12 Haziran 2011
Genel Seçimler yapılıyor ve Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde CHP oylarını artırıyor. CHP yüzde 25,98 oy oranıyla 135 milletvekilliği kazanıyor. Kılıçdaroğlu, partisinin 12 Eylül darbesinden bu yana en yüksek oy oranına ulaştığını vurgulayarak “Daha özgür bir Türkiye için çalışacağız. Hedefimiz iktidar” diyor.

26-27 Şubat 2012
CHP 16. Tüzük Kurultayı'nı ve ardından 362 delegenin imzasıyla belirlenen 17. Olağanüstü Kurultay'ını topluyor. 87 maddelik tüzüğün 50 maddesinde değişiklik getiren yeni tüzük kabul ediliyor. Parti Meclisi’nin 80 olan üyesi 60’a indiriliyor. Genel başkan adayı önerme ilgili yüzde 20 olan oran yüzde 10’a düşürülürken “Başkanlık Divanı öneriyi ve imza sahiplerinin adlarını okur ve varsa itizarları karara bağlar. Bir delege, adaylardan yalnızca biri için imza verir” ifadesi yer buluyor. Kurultayda organ seçimlerinde kural olarak çarşaf liste benimseniyor. Yüzde 33 kadın, yüzde 10 gençlik kotası geliyor. Kılıçdaroğlu olağanüstü kurultayı açış konuşmasında ülkenin içinde bulunduğu duruma ve CHP’nin sorumluluğuna işaret ediyor. 

17-18 Temmuz 2012

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 34. Olağan Kurultayı'nda geçerli sayılan 1164 oyun tamamını alarak yeniden genel başkanlığa seçiliyor.

28 Mayıs 2013
Gezi Parkı protestoları başlıyor. 29 Mayıs’ta da Genel Başkan Kılıçdaroğlu parka geliyor ve her gün bir CHP milletvekilinin protestolara katılacağını açıklıyor.

29 Mayıs 2013
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Gezi Parkı protestolarını desteklediğini söylüyor. 1 Haziran 2013 tarihinde önceden planlanmış Kadıköy mitingini iptal eden Kılıçdaroğlu, “arkadaşlarımız ve bütün milletvekillerimiz Taksim’de olacaklar” diyerek Taksim’e yürüyor, ardından meydan halka tekrar açılıyor.

11-12 Kasım 2013 
CHP, Gezi protestoları sonrasında Sosyalist Enternasyonal’in İstanbul’da toplanması için çağrıda bulunuyor. 11-12 Kasım’daki toplantının ana gündem maddesi Arap Baharı ve Türkiye’deki otoriterleşme ile birlikte demokrasi olarak belirleniyor. Sosyalist Enternasyonal Toplantısı’nda Gezi Hareketi tüm dünyadan gelen katılımcılara görsel materyal kullanılarak da anlatılıyor ve Gezi eylemcilerinin temsilcilerine düşünce ve görüşlerini anlatmaları için konuşma imkânı tanınıyor.

30 Mart 2014
Yerel seçim sonunda CHP yüzde 26,3 oy oranıyla 6’sı büyükşehir olmak üzere 226 belediye başkanlığı kazanıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri ise Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürülecek kadar şaibeli sonuçlanıyor. İktidar partisinin adayı ile CHP adayı Mansur Yavaş arasında 31 bin oy farkı uzun süre tartışılıyor.

10 Ağustos 2014
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi ile ortak aday çıkarma kararı alınarak eski İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu aday gösteriliyor. 10 Aralık 2014’te yapılan seçimlerin ilk turunda Erdoğan yüzde 51,7, İhsanoğlu yüzde 38,4, Selahattin Demirtaş yüzde 9,7 oy alıyor.

5-6 Eylül 2014
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedilmesi üzerine CHP Genel BaşkanI Kemal Kılıçdaroğlu olağanüstü kurultayı toplama kararı alıyor. Seçimde Kılıçdaroğlu 740 delegenin oyuyla güven tazelerken Muharrem İnce ise 415 oyla seçimi kaybediyor.

7 Haziran 2015
Genel seçimler öncesi CHP 55 seçim çevresinde önseçim yaparak adaylarını belirliyor. Genel seçimler sonunda 2002 yılından beri tek başına iktidarda olan AKP yüzde 41 oy ve 258 milletvekili ile meclis çoğunluğunu kaybediyor. Cumhuriyet Halk Partisi oyların yüzde 25’i ile 132 sandalye elde ediyor.

10 Ekim 2015
Türkiye’de patlamaların ve terör saldırıların yüzlerce insanın canını aldığı karanlık bir döneme giriliyor. 10 Ekim’de IŞİD tarafından gerçekleştirilen ve 103 yurttaşın yaşamını yitirdiği Ankara Garı Katliamı’nda mitinge katılmak için Malatya’dan gelen CHP Gençlik Kolları üyesi 11 kişi de hayatını kaybediyor.

1 Kasım 2015
Yenilenen seçimlerde CHP oyların yüzde 25,3’ünü alıyor. AKP de oylarını yükselterek yüzde 49 oy oranı ile yeniden tek başına iktidar oluyor. 7 Haziran-1 Kasım arasında yükselen terör ve şiddet dalgasının etkisi seçimi de doğrudan etkiliyor.

16 Ocak 2016
Türkiye; art arda yapılan seçimler, Suriye sorunu, terör ve ağırlaşan ekonomik şartlarla 2016 yılına girdikten sonra CHP 35. Olağan Kurultayı’nı 16 Ocak’ta Ankara’da topluyor. Genel Başkanlık için Umut Oran, Muharrem İnce ve Mustafa Balbay, Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında adaylıklarını açıklıyor. Umut Oran ve Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesi, Mustafa Balbay’ın da yeterli imzayı toplayamaması nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu tek aday olarak girdiği seçimden 4. kez genel başkan olarak çıkıyor.

15 Temmuz 2016
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) resmi adıyla anılan, AKP iktidarı boyunca iktidarın fiili koalisyon ortağı olan, imkânlarını kullanarak devletin en ücra köşelerine kadar sızan örgüt, 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulunuyor. Darbe girişimi gecesi Meclis’e ilk CHP milletvekilleri gidiyor, Meclis’ten ayrılmayarak yaşamları pahasına Meclis’in onurunu koruyor.

20 Temmuz 2016
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından 21 Temmuz’da ilan edilen ve yedi defa üçer aylığına uzatılan olağanüstü hal (OHAL) iki yıl boyunca yürürlükte kalıyor. Böylece siyasi iktidar, 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnen parlamentoyu olağanüstü hal ilan ederek devre dışı bırakıyor. CHP bu süreci “sivil darbe” olarak tanımlayarak “20 Temmuz Darbesi” olarak adlandırıyor.

9 Temmuz 2017-Adalet Yürüyüşü sonrası Maltepe Mitingi.
Kaynak: Cumhuriyet, 10 Temmuz 2017
9 Temmuz 2017
Adalet Yürüyüşü sonrası Maltepe Mitingi

15 Haziran 2017
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde “Adalet Yürüyüşü” başlıyor. 15 Haziran’da Ankara Güvenpark’ta başlayan yürüyüş 9 Temmuz 2017’de Maltepe’de sonlanıyor. CHP Genel Başkanı Maltepe’de “Yeniden doğuş”u vurguluyor: “Çocuklarımız, torunlarımız için, Türkiye için, yeniden doğuyoruz… Bu yürüyüş yeni bir başlangıçtır… Korku duvarlarını yıkacağız!”

24 Haziran 2018
Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri medya sansürü ve sahte broşürlerin gölgesinde yapılıyor. CHP, Cumhurbaşkanlığı için seçim yarışına Muharrem İnce ile giriyor. Recep Tayyip Erdoğan, Selahattin Demirtaş, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek de yarışa katılıyor. Seçim sonunda Muharrem İnce’nin oy oranı yüzde 30,64’te kalıyor.

31 Mart 2019
Yerel Seçimler yapılıyor. Partiler ittifak çatısı altında seçimlere giriyor. CHP ve İyi Parti “Millet İttifakı”nı kuruyor. CHP Adayı Ekrem İmamoğlu YSK ve veri girişini durduran Anadolu Ajansı’nı uyarıyor: “Hakkımı yedirmem”, “Kazandık Biliyorum”. Kılıçdaroğlu seçim gecesi sabaha kadar İstanbul seçim sonuçlarını tek tek hesaplayarak İmamoğlu ile iletişim kuruyor. Yirmiden fazla görüşme yapılıyor ve “Türkiye’yi kazandığımız kentlerden başlayarak ayağa kaldıracağız” diyor. CHP; İstanbul, Ankara ve Antalya Büyükşehir Belediyeleri ile beş il belediyesini AKP’den geri almayı başarıyor. AKP, usulsüzlük iddialarını ortaya atınca CHP il örgütü PM ve MYK üyelerinin büyük bölümü İstanbul için seferber oluyor. İmamoğlu, AKP’lilerin usulsüzlük iddiaları üzerine “Bütün CHP’lileri seçim kurullarında nöbete davet ediyorum. Hep birlikte nöbetteyiz” diyor. İmamoğlu “Adama, cemaatlere hizmet işi bitti” diyor. 3 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu YSK’ya “kumpası boz” çağrısı yapıyor. YSK bozamıyor, 6 Mayıs’ta 4’e karşı 7 oyla İstanbul seçimlerini iptal edip 23 Haziran’da yenilenmesine karar veriyor.

21 Nisan 2019
YSK’da İstanbul seçimleri için yapılan itiraz görüşülürken Kılıçdaroğlu’na linç girişimi yapılıyor. Kılıçdaroğlu, Şehit Sözleşmeli Piyade Er Yener Kırıkcı’nın Ankara-Çubuk ilçesinde düzenlenen cenaze törenine katıldığı sırada saldırıya uğruyor. Kılıçdaroğlu, kısa ama son derece anlamlı bir açıklama yapıyor. “Bana yapılan saldırı, Türkiye’nin birliğine ve bütünlüğüne yapılmış bir saldırıdır.” 

23 Haziran 2019
İstanbul’da yenilenen seçimlerde CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu oy oranını yüzde 54,22’ye yükseltiyor, geçerli oyların 4 milyon 742 binini kazanıyor. 1 Temmuz’da toplanan CHP Parti Meclisi, İstanbul seçimlerindeki tarihi farkın analizini yapıyor, Kılıçdaroğlu “Seçim varmış gibi çalışmaya devam edin. Bundan sonra iktidarı alıp ülke sorunlarını çözeceğiz” diyor.

12 Şubat 2022
Muhalefet liderleri ilk kez aynı masa etrafında toplanıyor. Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi liderleri toplanıyor. “Altılı Masa”nın seçimlere değin düzenli toplantıları başlıyor. 

14 Aralık 2022
AKP, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyaset yasağı için düğmeye basıyor.  İmamoğlu’nun üç yıl önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya iade ettiği “ahmak” sözü YSK üyelerine hakaret sayılıyor.  İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası veriliyor. Saraçhane’de yurttaşlara seslenen İmamoğlu “Ceketimi çıkarır, kollarımı sıvarım, adalete susamış Türk milleti var. Her şey çok güzel olacak” diyor. Kılıçdaroğlu Almanya gezisini yarıda keserek İstanbul’a dönüyor; “Bu ülkede artık darbeci de Saray’dır, yasakçı da Saray’dır” değerlendirmesi yapıyor.

30 Ocak 2023
Millet İttifakı seçim beyannamesini somut vaatlerle açıklıyor. “Yarının Türkiyesi” için yapılan açıklama aynı zamanda içinde bulunulan zamanın olumsuz koşullarını da gün yüzüne seriyor. 

14 Mayıs 2023
Türk halkı Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimini yapıyor. Cumhur İttifakı’ndan sandıklara yapılan yoğun itiraz nedeniyle kamuoyu geriliyor. 

28 Mayıs 2023
Siyasi tarihinde Türkiye ilk kez Cumhurbaşkanı seçimi için ikinci tura gidiyor. Kemal Kılıçdaroğlu 25 milyon 504 bin 724 seçmenden aldığı toplam yüzde 47,82 ile salt çoğunluğa ulaşamıyor. Kılıçdaroğlu kendisine oy veren seçmene sesleniyor: “Sizleri dimdik ayakta görmek istiyorum. Demokrasi mücadelesinin öncüsü olmayı sürdüreceğiz. Vatan için ne yapsak az.”

9 Eylül 2023
Cumhuriyet Halk Partisi 100 Yaşında

9 Eylül 2023
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, Türk ulusunu emperyalizmin ve kapitalizmin boyunduruğundan çekip çıkaran, aklı ve bilimi esas alarak uygar yaşamın kapılarını aralayan Cumhuriyet Halk Partisi, 100. yaşını kutluyor. Atatürk’ün en büyük ideali olan demokratik bir ülke ve ulus olmanın gereklerinin her geçen gün yitirilmesi karşısında gücünü yine Atatürk’ten alarak yönetme kararlılığını sürdürüyor.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, 9 Eylül'de düzenlenen 100. Yıl Buluşması'nda “Bize göre Cumhuriyet Halk Partililerin bugün için en önemli görevi, bu zamana kadar buluşamadıklarımızla da buluşarak geleceğe emin adımlarla yürümektir. CHP, Türkiye'nin bağımsızlık savaşının ve onun devamında gerçekleşen devrimlerin öncüsüdür. CHP'nin tarihi, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihiyle özdeştir" diyor.


29 Ekim 2023
Cumhuriyetimiz 100 yaşında! Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü ülkemizin dört bir yanında toplumun her kesiminden yurttaşlar tarafından coşkuyla kutlanıyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada şunları söylüyor: “Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarında Anıtkabir, 1 milyon 182 bin ziyaretçi kabul etti. Bu şu anlama geliyor: Artık öyle bir noktadayız ki, hiçbir güç cumhuriyeti ve demokrasiyi engelleyemez; bunu hiçbir güç engelleyemez. Ne olursa olsun engelleyemez. Belediye başkanlarımız bulundukları yerlerde çok güzel etkinlikler gerçekleştirdiler. Toplamda 10 milyonu aşkın yurttaşımızın katılımı ile 750’yi bulan konserler düzenlediler. Evet, bir hareketlilik var. Bu hareketliliğin baş aktörü Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”

29 Ekim 2023
4-5 Kasım 2023
CHP'nin 8. Genel Başkanı
Özgür Özel!
4-5 Kasım 2023

CHP'nin "İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı" sloganı ile Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasında geçen başkanlık yarışını 2. turda Özgür Özel kazanıyor. Özgür Özel, "Hayatımın en büyük gururunu ve onurunu yaşıyorum. Beni Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığına layık gören Cumhuriyetimizin İkinci  Yüzyılı’nın ilk kurultayının delegelerine teşekkür ediyorum. Sırtıma, omzuma yüklemiş olduğunuz sorumluluğun farkındayım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın, Bülent Ecevit’in, Deniz Baykal’ın, Murat Karayalçın’ın, Hikmet Çetin’in, Ahmet Öymen’in ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda oturmak, onların emanetine sahip çıkmak, bundan sonra benimle birlikte hepinizin görevidir. Ben sizlere güveniyorum! Bu salondaki umut dalgasını büyütmek ve partimizi iktidar yapabilmek için tüm örgütümüzle omuz omuza çalışacağız" açıklamasını yapıyor.

İki Genel Başkan:
Sevgi, saygı, dayanışma ve birlik
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir asırlık yolculuğunu geride bıraktık. 
Cumhuriyetimizin yapı taşını oluşturmaktan; onunla 100 yaşını doldurmaktan büyük onur duyuyoruz.
Geçmişin Mirasıyla Yeni Yüzyıla ilerliyoruz.